31 Aralık 2012 Pazartesi

Kötü Dilekler..

Yine böyle bir gündü. Sabahlamış, sonra da dışarı çıkmıştım. Hava aynı bugünkü gibi güzeldi. Bugün de yapacağım gibi saçlarımı kestirmiş şöyle bir arkama bakıyor gibi yapmıştım. Halbuki ben ileri doğru geri-geri yürüyordum. İki yıl önceydi. Saplandığım bataklığın içinde her gördüğüm renkli cisme çevremdekiler gibi optimist gözlükleriyle bakmaya çalışıyordum. Dün hep yarından güzel olacak sanıyordum. Zaten hep öyle değil midir?

O zaman bilmiyordum hasta olduğumu. İçimde normalleştirmeye çalıştığım iç sıkıntımın, kandırılmışlığın ve bilimum hayal kırıklığının bi gün o hastalığı geri dönüşü olmayan başka bir hastalığa bırakacağını bilmediğim gibi, bilmiyordum. hiçbir şeyi bilmiyordum yada çok şey biliyordum ama emin olamıyordum. onu da bilmiyordum.

Artık biliyorum. Düşürdüğü usturasını yerden alan bi kenar mahalle kabadayısı gibi ayağa kalkıyorum. O usturayı sevgili doktorum verdi. Ve içimden geldiği gibi savurmamı söyledi. Şimdi kolay olanı yapıyorum. İçimdeki nefreti kustukça, kendi kendime de olsa, yenileniyorum sanki. Öyle kötü dilekler geçiyor ki içimden, gerçekleşirse belki üzülebilirim.

Sen yeni bi yıla başla, siktir et. Ben yeni bi hayata başlıyorum.

Hiç yorum yok: